11 Mart 1906 – 14 Ocak 1994
Zino Davidoff, 1906’da Kiev’de bir tütüncü ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Bazı siyasi grupların yükselişi, aileyi, Zino sadece beş yaşındayken İsviçre’ye taşınmaya zorlar. Bu arada para burjuva sınıfına toplanmaktadır. İşçi̇ler i̇se geli̇r dağılımının eşi̇tsi̇zli̇ği̇nden dolayı daha fazla para alabi̇lmek i̇çi̇n örgütlenmekte ve bi̇li̇nçlenmektedi̇rler. Puro burada sahne almaktadır. Önemli̇ i̇şçi̇ li̇deri̇ Karl Marx Londra’dadır ve dudaklarının arasında puro vardır. Karl Marx Londra’ya Alman si̇yasi̇ mülteci̇ olarak gelmi̇şti̇r. 1848 Alman devri̇mi̇ başarısız olmuş ve Karl Marx Londra’ya kaçmıştır. 1848 Marx devri̇mi̇ öncesi̇nde de puro bi̇r devri̇m si̇mgesi̇di̇r.
1848 Mart devri̇mi̇ni̇n si̇yasi̇ talepleri̇ arasında özelli̇kle Prusya’da toplum i̇çi̇nde tütün i̇çebi̇lme de vardır. Devlet sokakta tütün i̇çmeyi̇ si̇yasi̇ başkaldırı olarak görmektedi̇r. Puronun bu kadar si̇yasi̇ anlam kazanmasındaki̇ en büyük etken, puro sarim i̇şçi̇leri̇ dönemi̇n i̇şçi̇ hareketi̇ni̇ destekleyen en aşırı mi̇li̇tanlaridir.
Ünlü Zi̇no Davi̇doff’un babası Ki̇ev’de tütün dükkanı i̇şletmektedi̇r. Zi̇no Davi̇doff tütün i̇le burada tanışır. Baba Davi̇doff dükkanında Türk tütünüyle puro ve si̇gara sarıp geçi̇mi̇ni̇ sağlamaktadır. Ancak Çarlık reji̇mi̇ne karşı olanların yuvalandığı bi̇r yer hali̇ne geli̇r.
Baskılardan bi̇r gece dükkanı kapayıp İsvi̇çre’ye kaçarlar. Cenevre’de bi̇ldi̇kleri̇ i̇şi̇ yapmaya devam ederler. Çarlık reji̇mi̇ karşıtları bu küçük dükkanın yeni̇ müşteri̇leri̇ olur. Bunların arasında bi̇ri̇ vardır ki̇ puroları alır, sürekli̇ borç yazdırır ve hi̇ç parasını ödemez. İsmi̇ Vladami̇r Ulyanov olan bu adam daha sonra Leni̇n olarak anılacaktır. Dönemi̇m halk kahramanı olan Leni̇n günümüz Puti̇n Rusyası’nda bi̇r Alman ajanı olarak görülmektedi̇r. Almanya Rusya’nın savaştan çeki̇lmesi̇ni̇ i̇ster ve bunun i̇çi̇n devri̇mi̇ fi̇nanse etti̇ği̇ i̇fade edi̇lmektedi̇r.
Babası Henri, kaliteli bir tütün ve puro dükkanı olan Davidoff of Geneva’yı açar. Zino zengin kokular ve yoğun ticaretle büyür, ancak işi büyüdükçe macera öğrenme dünyayı dolaşma arzusu da artar. Orta ve Güney Amerika’nın ve Karayipler’in yemyeşil yamaçlarına seyahat eder ve burada kendini tütüncünün muhteşem dünyasına kaptırır.
Tropik bölgelerde tanıştığı çiftçiler ve işçiler ona toprağın, güneşin ve yağmurun ritmini öğretir. Artık saha çalışmalarında usta olan Zino, savaşın ayak seslerinin yaklaştığı zamanlarda Avrupa’ya geri döner.
Çağın yükselen enerjisini ailesinin dükkanına kanalize ediyor. Zino’nun vizyonu doğrultusunda Davidoff ailesi, Cenevre’deki mağazaya dünyanın ilk iklim kontrollü odasını kurdu. Onun yeniliği, bugüne kadar tütüncünün ayırt edici özelliğidir. Savaş Cenevre Gölü kıyılarına yaklaşmaktadır. Fransa ülkesinin işgalinden dolayı tütün stoklarının eriyeceğinden endişe ederek Davidoff’tan yardım ister.
Zino, alçakgönüllülükle Paris’in puro envanterini satın alır ve onları Avrupalıların daha sonraki barış zamanlarında tadını çıkarmaları için korur. İnanılmaz büyük bir stoğa sahip olan Zino’nun mağazası yeni, kozmopolit bir sıcak nokta olarak öne çıkar. Müşteriler, purolarını paylaştıkça ve savaş zamanının gerginliğini unuttukça arkadaş olurlar. Mısır Kralı Faruk, Baron Rothschild, yazar Orson Welles ve aktris Gina Lollobrigida, kaliteli puro aşklarının peşinden Zino’nun kapısına kadar giderler.
Cenevreli Davidoff, Dünyanın Davidoff’u olur. Puro sevgisi ve onları mükemmelliğin zirvesinde tutma dürtüsü tarafından sürekli olarak emilen Zino, yeni bir aksesuar icat eder. Tropiklerin boğucu havasının anılarından ilham alarak, tütününün zenginliğini korumak için nemlendirilmiş bir kutu yaratır. Sofistike yeni mekanizmasına “humidor” adını veriyor. Savaş sonrasında Daha huzurlu zamanların gelmesiyle birlikte Zino, ilk Davidoff markalı puroları piyasaya sürer. Beğenilen Grand Cru da dahil olmak üzere Chateau Serisi, adını Bordeaux şaraplarının tadını çıkaran keyifli bir akşamdan almıştır.
Başarılarına dayanarak, ünlü Davidoff No. 1, No. 2 ve Ambassadrice dahil olmak üzere birinci sınıf bir puro serisi daha yayınlarlar.Artık deneyimli bir tütüncü olan Zino, değerli purolarını dünya çapında paylaşıyor.
1970 yılında arkadaşı Dr. Ernst Schneider’den iş hayatında kendisine katılmasını ister. İkili, giderek daha olağanüstü purolar ve aksesuarlar yaratmaları için birbirlerini teşvik eder. Bu iki yenilikçi adamın kafası dünya efsanesini doğurur.
Her zaman kaliteli tütüne olan sevgisinden cesaret alan Zino, bir Honduras bitkisi keşfeder ve Amerika için özel olarak yapılmış, elle seçilmiş bir dizi Honduras purosu piyasaya sürer.
1987’de New York’ta Davidoff of Geneva’yı açar ve yeni nesil Davidoff doğar. 20. yüzyıl sona ererken, Zino yeni bir küresel lansmanla yine kendisinden ve efsanesinden söz ettirmektedir. Yeni Nesil Davidoff, en küçük purolardan görkemli Double Coronas’a kadar, tamamı elle seçilmiş ve el yapımı 28 formattan oluşmaktadır.
Bu purolar, purolar, kaliteli tütün ve iyi yaşanmış bir hayatın canlılığı konusunda tamamen tutkulu bir adam olan Zino Davidoff’un yaşam boyu süren bağlılığının, keşfinin ve yeniliğinin bir kutlamasıdır.
Günün sonunda efsane olabilmek çok büyük disiplin, mental mücadelesi ve inanılmaz bir vazgeçmeme kararlılığı gerekmektedir. Dünya üzerindeki bir çok ünlü markaya baktığımızda her sektör de olmak üzere. Geçmiş hayatlarının büyük özveri ve disiplin, uğraşla geçtiğini görmekteyiz.
Günümüz ülkemize baktığımızda neden dünya çapında bir marka yaratamıyoruz sorusunun cevabı aslında tamamen kendimizde yatıyor. Tabii ki birkaç örnek var ama bu ne kadar yeterli.
Tütün ve tütün mamülleri sağlığa zararlıdır.
Murat Küçüksu